23 Temmuz 2017 Pazar

Çene ve Diş Ameliyatları ile Gelen Yüz Estetiği


Günümüzde hem tıp hem de diş hekimliğinin pek çok alanında ESTETİK kelimesi kullanılarak yapılan tıbbi müdahaleler cazip hale getirilmeye çalışılmaktadır. Ağız ve diş sağlığına yönelik yapılan diş dizilimlerinin düzeltilmesi, diş taşlarının temizlenmesi, dişlerin beyazlatılması veya dişlerin kaplama yapılarak büyüklüklerinin ve şekillerinin düzeltilmesi işlemleri ağız hijyeninin arttırıp gülümseme anında dişlerin görünümünü düzeltse de yüz oranlarını değiştirip yüzde estetik bir harmoni sağlanmasına katkıları yoktur yada çok azdır.

Mutlak bir kural olmasa da insan yüzündeki bazı oranlar (gözler arasındaki mesafe, alnın tüm yüze oranı, burnun genişliği ve yüksekliği, üst ve alt dişlerin alına göre konumlandıkları yer gibi) ve açılar birbirleri ile ne kadar uyumlu olur ise bakan herkes tarafından o yüz güzel oalrak algılanmaktadır. Bir başka deyişle yüze yapılacak estetik işlemlerde tek bir açının yada oranın düzeltilmesi değil yüz genelindeki bütün harmoninin sağlanması veya korunması hedeflenmelidir.

Plastik cerrahlar tarafından yapılan ortognatik cerrahi (çene ve yüz kemiklerine yönelik yapılan ameliyatlar) ile alt ve üst dişler arasındaki kapanma sorunları düzeltilirken aynı zamanda yüzün iskelet çatısında yapılan değişiklikler ile yüzün estetik oranları yakalanmaya çalışılır. Yaptığımız ameliyatlar ile aşırı önde yada arkada yerleşmiş dişleri birbirleri ile uyumlu hale getirmek, çene ucunun çıkıntısını ayarlamak, çene eklem problemlerinin önemli bir kesimini tedavi etmek, varsa yüzdeki asimetrileri düzetmek, dişlerin konumlanması ayarlanarak gülümsendiğinde diş etlerinin görünmesi engellenebilmekte veya hiç görülmeyen dişlerin dudakların arasında estetik bir görünüme kavuşması sağlanabilmektedir.

Daha önceki yazılarımda 1, 2 kimlerin ortognatik cerrahiye ihtiyacı olduğunu, kimlerin sadece ortodontik tedavi ile yetinebileceğini anlatmaya çalışmıştım. Hastaların tedavilerine başlamadan önce hekimlerinden kendilerine sunulan tedavi seçeneklerinin alternatifleri hakkında da bilgi alması, birden fazla hekimin bir araya gelerek sunduğu multidisipliner tedavi seçeneklerini de tercih etmeleri daha uygun olacaktır. Unutulmamalıdır ki yüz estetiği sadece bir hekimin bilgisi ve becerisi ile mükemmelliğin yakalanamayabileceği, oldukça geniş ve detaylı bir değerlendirme ve tedavi sürecini gerektiren bir konudur.
Sağlıkla kalın.

Prof. Dr. Halil İbrahim CANTER

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı
Ağız Çene ve Yüz cerrahisi Uzmanı
plus.google.com/+ibrahimcanter

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder