29 Ağustos 2016 Pazartesi

Meme Estetiği Yapılması Meme Kanseri Riskini Arttırır mı?


Meme estetiği yaptırmak için başvuran hastalar değerlendirilirken geçmişte memeyi ilgilendiren bir hastalıklarının olup olmadığı ve ailelerinde meme hastalığı olan yakın akrabası olup olmadığı sorgulanır. Memede ve koltuk altında kitle olup olmadığına yönelik yapılan rutin meme muayenesi estetik amaçlı meme değerlendirmesinin de bir parçasıdır. Ayrıca işlem öncesi hastanın yaşı da göz önüne alınarak meme ultrasonografisi ve/veya mamografi istenerek memelerin görüntülenmesi sağlanır. Tüm bu sebeplerden dolayı estetik ameliyat öncesi görüş almak için Plastik Cerraha başvurulması bile check-up yapılıyormuşçasına meme ile ilgili genel bir değerlendirmenin yapılması için yakalanmış bir fırsattır.  
 Meme küçültme ameliyatı yapılan hastalarda çıkartılan meme dokusu mutlaka patolojik inceleme için gönderilir. İşlem öncesi hiçbir şikayeti olmadığı halde bu parçaların incelenmesi esnasında şans eseri erken evre meme kanseri tespit edilip tedavileri yapılan ve hastalıktan kurtulan çok sayıda hasta vardır. Meme küçültme ameliyatlarından sonra azalan meme dokusu içerisinde gelişen bir kitlenin tespiti ve takibi daha kolay olmaktadır. Bu da gelişen bir kitlenin çok daha küçükken (kanser ise erken aşamada) ele gelerek tanı konulmasına olanak sağlamaktadır. 


Meme büyültme ameliyatları kullanılan silikon meme protezlerinin ise meme kanseri yaptığına dair bilimsel bir kanıt bulunamamıştır. 

Ayrıca estetik meme ameliyatları sonrası kontrol amacı ile hastalar periyodik takiplerine geldiklerinde muayeneleri ve görüntülenme işlemleri tekrarlandığından meme kanseri oldukları taktirde genel popülasyona göre hastalığın daha erken safhada tanı aldıkları gösterilmiştir. Tüm bu sebeplerden dolayı estetik meme ameliyatları meme kanseri riskini arttırmayıp tam tersine meme kanseri olur ise erken tanı koyulmasına yardımcı olarak hayatta kalma şansını arttırmaktadır. 

Hepinize sağlıklı günler dilerim.

Prof. Dr. Halil İbrahim CANTER

Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı


26 Ağustos 2016 Cuma

Meme Onarımı İçin Ne Tip Ameliyatlar Vardır?


Meme kanseri nedeni ile memesi alınan kadınlarda meme onarımı için temelde iki farklı yöntem vardır. Bunlardan birincisi meme protezi (implant) kullanılarak yapılan ameliyatlar, diğeri ise hastanın kendi dokularının (otolog dokuların) kullanıldığı ameliyatlardır. Ancak yıllar içerisinde her iki yöntemin bir arada kullanıldığı tekniklerde tercih edilmeye ve giderek daha popüler olmaya başlamıştır. 

Özellikler memeleri küçük ve fazla sarkık olmayan, fazla deri kaybı olmadan mastektomisi (meme alınma ameliyatı) yapılabilmiş hastalarda ve ışın tedavisi (radyoterpi) planlanmayan hastalarda meme protezleri (implant) ile onarım daha rahat tercih edilebilmektedir. Bu ameliyatların avantajı otolog doku transferlerine göre daha basit ameliyatlardır. Ameliyat göğüs bölgesi ile sınırlı kalır. Ameliyat sonrasında hastalar çok daha kısa sürede normal yaşantılarına dönebilirler. Başka yerden doku taşınmadığından ilave bir iz olmaz. Onarım göğüsün orijinal cildi ile yapılır ve renk uyumu gibi sorunlar yaşanmaz. Yeni oluşturulan memede mastektomi izi dışında ilave bir dikiş izi olmaz. 

İşlemin en önemli dezavantajı silikon protez gibi bir yabancı cisim kullanılıyor olmasıdır. Mastektomi hastalarında proteze bağlı sorunlar, normal meme büyütme hastalarına göre daha fazla yaşanır. Kapsül kontraktürü, protez görünürlüğü, dalgalanmalar gibi sorunlar daha sıktır. Karşı tarafla simetri oluşturmak bu yöntemde daha güçtür. Memeler ilk başta simetrik görünseler bile, zaman geçtikçe normal göğüs yaşlanıp sarkarken silikonlu taraf hep dik kalır ve asimetriler belirginleşir. Bu nedenle uzun vadede revizyon işlemlerine daha fazla ihtiyaç duyulur.


Kişinin kendi dokularının kullanıldığı onarımlarda ise vücudun çeşitli bölgelerinden deri ve deri altı dokularının taşınması ile onarım işlemleri gerçekleştirilir. Dokular altlarındaki adale ve bunu besleyen damarlar ile birlikte taşınırlar. Taşıma işlemi ya adalenin tamamının göğse taşınması ile yapılır, ya da taşınacak doku vücuttan damarları ile birlikte tamamen ayrılır ve damarları mikroskop altında göğüsteki damarlara bağlanarak dokuların yaşamsallığı sürdürülür. Estetik sonuçları daha iyi ve kalıcı olsa da ameliyat süresi ve iyileşme süreci daha uzundur. Ayrıca hastada dokualrın alındığı yerde de iyileşme sürecine bağlı ağrı ve iz olur. 

Hepinize sağlıklı günler dilerim.

Prof. Dr. Halil İbrahim CANTER

Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı
Google.com/+ibrahimcanter

25 Ağustos 2016 Perşembe

Meme Onarımı Ne Zaman Yapılmalı?


Buradan yazdığım hemen her yazımda hastalarım tarafından bana sık sorulan sorulara verdiğim cevapları paylaşıyorum. Plastik Cerrahinin yaptığı tüm işlerde olduğu gibi meme onarımı ile ilgili soruların da tek bir cevabı yoktur. Hastanın yaşı, genel sağlık durumu, meme kanserinin hangi aşamada olduğu ve uygulanması gereken tedavilerin (onkolojik cerrahi, kemoterapi, radyoterapi, hormon tedavisi vs.) çeşitleri ve zamanlamaları uygulanarak onarımın zamanını ve şeklini belirler. 

Meme onarımına yönelik tedavilerin ilk başladığı yıllarda genel yaklaşım ‘‘Hasta memesi alındıktan sonra memenin eksikliğini görüp üzüntüsünü yaşar ise yapılacak onarımı daha çok taktir eder ve beğenir.’’ şeklindeymiş. Ancak modern tıpta hastalıkların tedavisi kadar mümkün olabildiğince önleyici yada koruyucu hekimliğin yapılması daha tercih edilen bir yaklaşımdır. 

Kanserden kurtulmak amacıyla da olsa meme dokusunun kaybı fiziksel, sosyal ve ruhsal açıdan kadınları kötü yönde etkiler. Bu tür organ kaybı hastaya sürekli yaşadığı travmayı hatırlatır. Vücut algısını bozar. İstenmediğini ve beğenilmediğini düşünmesine neden olur. Bu da gerek ailesi, gerekse çevresiyle ilişkilerinin bozulmasına sebebiyet verebilir. Özellikle yaz aylarında kıyafetler sorun olur. Hasta uygun mayo bulup giyemediği için pek çok zaman  deniz tatiline gitmek istemez. Diğer memenin büyük olduğu durumlarda belirgin asimetriler oluşur. Bu durum vücut dengesini bozarak omurga sorunlarına yol açar. Dışarıdan kullanılan silikon protezler omuzlarda ve boyunda sorunlara yol açıp, terleme ve temas nedeni ile cildi olumsuz etkiler. 

Tüm bu sebeplerden dolayı artık mümkün olabildiği her durumda meme kanseri sonrası hasta onkolojik ameliyatını olduğu esnada (memesi alındığı anda) meme onarımı da yapılmaya çalışılmaktadır. Meme onarımları hastaların yaşam kalitelerini yükseltmekte, ruhen ve bedenen daha iyi bir hale gelmelerini sağlamaktadır. Tüm bu sebeplerden dolayı yurtdışında meme kanseri nedeni ile ameliyatı yapacak doktorlara hastalarını meme onarımı konusunda bilgilendirmeleri zorunluluğu getirilmiştir. 

Onkolojik zorunluluklardan dolayı anında onarım yapılamayan hastalarda ise onkolojik tedavinin tamamlanmasını takip eden dönemde geç onarım seçenekleri her zaman vardır.

Hepinize sağlıklı günler dilerim.

Prof. Dr. Halil İbrahim CANTER

Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı
Google.com/+ibrahimcanter

24 Ağustos 2016 Çarşamba

Yeni Bir Başlangıç: Meme Kanseri Sonrası Meme Onarımı


Meme kanseri, deri kanserlerinden sonra kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. İstatistikler, dünyada her sekiz kadından birinin hayatının belirli bir döneminde meme kanserine yakalanacağını gösteriyor. Amerikan Kanser Derneği’nin verilerine göre dünyada her yıl 1,3 milyon kadına meme kanseri teşhisi konuluyor ve her yıl 465 bin kadın bu nedenle hayatını kaybediyor. 


Erken teşhisin yaygınlaşması ile meme kanserinden ölüm oranları giderek düşmekte ve hastaların beklenen yaşam süreleri uzamaktadır. Bu nedenle hastanın kanser tedavisi sonrasında yaşam kalitesini yükseltmek giderek daha çok önem kazanmaktadır. 

Kadınların meme kaybı sonrası yaşantılarını tekrar normalleştirebilmeleri için meme onarımları önemli bir katkıdır. Meme kaybı fiziksel, sosyal ve ruhsal açıdan hastaları kötü yönde etkilemektedir. Bu tür organ kaybı hastaya sürekli yaşadığı travmayı hatırlatmakta, vücut algısını bozmakta, istenmediğini ve beğenilmediğini düşünmesine neden olmaktadır. Bu da gerek ailesi, gerekse çevresiyle ilişkilerinin bozulmasına sebebiyet vermektedir. Özellikle yaz aylarında kıyafetler sorun olmakta, mayo giyemeyen birçok hasta deniz tatiline gitmek istememektedir. Diğer memenin büyük olduğu durumlarda belirgin asimetriler oluşmakta, bu da vücut dengesini bozarak omurga sorunlarına yol açmaktadır. Dışarıdan kullanılan silikon protezler omuzlarda ve boyunda sorunlara yol açmakta, terleme ve temas nedeni ile cildi olumsuz etkilemektedir. Meme kanseri sonrası meme onarımları hastaların yaşam kalitelerini yükseltmekte, ruhen ve bedenen daha iyi bir hale gelmelerini sağlamaktadır. 

Meme onarımları artık tüm dünyada meme kanseri tedavisinin bir parçası olarak kabul edilmektedir. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) 2010 yılında aldığı bir kararla, tüm meme kanseri hastalarının tedavi sırasında meme onarımı yöntemleri konusunda bilgilendirilmelerini zorunlu kılmıştır. Meme kanseri hastaları bu konuda doktorlarından ayrıntılı bilgi talep etmelidirler. 

Hepinize sağlıklı günler dilerim.

Prof. Dr. Halil İbrahim CANTER

Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı
Google.com/+ibrahimcanter