17 Ağustos 2016 Çarşamba

Dövme (Tattoo) Nasıl Silinir?


Geçen sene Digitürk’te Blindspot dizisini heyecanla seyrederken hemen her bölümde insanların neden kendilerine dövme (tattoo) yaptırdıklarını düşündüm. İşin felsefi ve psikolojik kısımlarına girmeden mesleğim icabı blok sayfamda yayınladığım bu yüzüncü yazımda sizlerle mevcut dövmelerin silinmesi için neler yapılabileceğini paylaşmaya çalışacağım. 

Yaptırırken ki motivasyonu ne olursa olsun pek çok kişi vücudundaki dövmelerden daha sonra kurtulmak istemektedir. Silinme tekniğinin nasıl olacağına karar verirken dövmelerin ne zaman, ne şekilde yapıldığından vücudun neresinde olduğuna, işlemin poliklinikte mi ameliyathanede mi yapılacağından hastanın kaç seans sonunda sonuca gitmek istediğine kadar pek çok parametre göz önüne alınmalıdır. 

Dövmelerin yok edilmesi için en kesin ve hızlı yöntem dövmenin olduğu cildin kesilip oluşan deri defektinin dikilip kapatılmasıdır. Özellikle dikiş sonrası kalacak izin önemsenmediği ve dövmeden bir an önce kurtulmak istendiği durumlarda (eski nişanlının adının bir an evvel silinmesi gereken durumlar gibi) tercih edilecek bir yöntemdir. Dövmenin kapladığı alan ne kadar küçük olur ise kesi izi de o misli küçük olacağından ufak tefek dövmelerin ortadan kaldırılması için hastalara önerilebilecek bir yöntemdir. 

Derinin soyularak (peeling) dövmenin renginin soldurulmaya çalışıldığı teknikle ise çok sayıda seans gerektirir. Derinin soyulması için karbondioksit lazer, kimyasal peeling, dermabrazyon gibi farklı yöntemler vardır. Derinin yüzeyel tabakasını (epidermis) soyduktan sonra iyileşme sürecinde dövmenin boyasının vücut tarafından atılması esasına göre dövme silinir. Genellikle birkaç seans işlem yapılması gerekir. 

Gelişen teknoloji sayesinde dövmelerin silinmesi için Q-switched lazerler üretilmiştir. Bu lazerlerde çok kısa sürede çok yüksek enerji içeren lazer ışınları deriye uygulanır. Işık enerjisi ısı enerjisine dönüştürülmeden derinin üst tabakalarını geçerek dövmeye ulaşır. Dövmenin içindeki pigment tarafından emilen ışık ısıya dönüşerek pigmentin parçalanmasını ve vücut tarafından uzaklaştırılabilir hale gelmesini sağlar. Ancak bu yöntemdeki en önemli sorun dövmedeki her renk için (siyah, kırmızı-kavuniçi-sarı-mor, yeşil, mavi) ayrı dalga boylarında lazerlere ihtiyaç duyulmasıdır. Bir başka deyişle tek bir lazer her rengi silmek için yeterli değildir. Q-switched lazerlerle de hastaların birden fazla seansa ihtiyacı olacağı unutulmamalıdır. 

Akılda tutulması gereken diğer hususlar ise ister soyma (peeling) teknikleri isterse Q-switched lazerler kullanılsın hangi hastanın ne kadar fayda göreceğini önceden öngörmek mümkün değildir. 5-6 seans sonunda kimi hastada halen hastanın istediği sonuca ulaşmak mümkün olamayabilmektedir. Ayrıca bu tekniklerin uygulandığı hastalarda da dövmenin olduğu yerde ciltte renk açılması veya yara izi oluşması riskleri vardır. Hastalara bu riskler hakkında bilgi verilmesi hastaların beklentilerini doğru yönlendireceğinden hastaların işlem sonrası memnuniyetini de arttırır. 

Hepinize sağlıklı günler dilerim.

Prof. Dr. Halil İbrahim CANTER

Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder