17 Temmuz 2017 Pazartesi

Kahve Sever Misiniz?


Geçen gün ‘‘Kahve yaşamı uzatıyor mu?’’ başlıklı bir yazı sosyal medyada hızla yayıldı. Sanıyorum Dr. Yasemin Bradley tarafından yurtdışında yayınlanan bilimsel bir makaleye istinaden kaleme alınan bir yazı. Yazının özünde çalışmanın verileri tartışmaya açık olsa da günde 3 fincan tüketilen kahvenin insan sağlığını olumlu etkileri olduğu sonucu çıkarılıyor.
Çocukluğumdan beri kahveyi ne kadar çok sevdiğimi düşünerek okuduğum bu yazının hemen akabinde öğle yemeğini yemek için oturduğum bir lokantada önüme tabak altlığı olarak çok ilginç bir kağıt konuldu.  Aslında konulan tabak altlığı ülkemizde Franchising vererek şubeleşen bir kafenin (Coffeemania) reklam ya da tanıtım kağıdıydı. Kafanda kahve düşüncesi dolaşırken bir çırpıda okudum tabii kağıtta yazılanları.

Avrupa’nın kahve ile ilk kez II. Viyana kuşatması sona erdiğinde çekilen Osmanlı ordusunun yanlarında götürdükleri 500 kahve çuvalını geride bırakmaları ile tanıştığı anlatılıyordu. İlk Viyana’da ünlenen kahve Paris’e ‘‘Türk Şarabı’’ olarak sunan Osmanlı elçisi tarafından tanıtılıyor. ‘‘Kursağında kahveyle ölenlerin cennete gideceğini’’ söyleyerek kahveyi pazarlayan elçi kısa sürede Fransız sarayını da tiryakiler arasına katıyor. İngiliz elçisinin ülkesine dönerken yanında götürdüğü kahve, henüz cezvede pişip tiryakilik yaratmadan önce ilaç olarak eczanelerde satılmış...
Sonunda kahve şeytan kadar kara, cehennem kadar sıcak, cennet kadar güzel, aşk kadar tatlı diye tanımlanarak yazı bitiyor.
Ne diye bilirim ki. Hemen her türlü pişimini sevdiğim kahve ile ilgili bu kısa notları sizlerle de paylaşmak istedim. Hepinize ağız tadıyla kahvenizi içeceğiniz sağlıklı günler dilerim.

Prof. Dr. Halil İbrahim CANTER
Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

www. estetikcerrahi.blog

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder