Güneşli
günler yaklaşırken güzel bir görünüm için bronzlaşmak isteyenlere güneşte
kalmanın zararları defalarca anlatılmıştır. Güneşten gelen ultraviyole (kızılötesi) ışınlar cilt kanseri yapan en önemli etken olmalarının yanı sıra aynı
zamanda foto yaşlanma (photoaging) denilen cildin daha hızlı yaşlanma sürecine
de sebep olur.
Peki
kullandığımız güneş kremleri nasıl korur? Öncelikle güneş kremleri güneş
ışınlarını yansıtma özelliklerine göre fiziksel koruyucular ve güneş ışınlarını
emerek etkilerini yok etme özelliklerine göre de kimyasal koruyucular olmak
üzere ikiye ayrılır. Genelde piyasada satılan koruyucular her iki özelliği de
bünyelerinde bulunduran karışımlardır.
Güneş
kremlerinin tüplerinde veya şişelerinin üzerinde yazan SPF sayısı (sun protection factor) ise güneş
kremi uygulandığı taktirde ciltte yanık oluşturan güneş ışınlarının ne
kadarının cilde ulaşabileceğini gösteren sayıdır. SPF15 yazan bir güneş kremi
uygulandığında gelen ışının on beşte biri ciltte etkili olacaktır. Bir başka
deyişle çok beyaz tenli birisi güneşe çıktıktan 1 dakikada sonra kızarıklık
gelişiyorsa aynı kişi SPF15 olan güneş kremi kullanır ise 15 dakika sonra aynı
miktarda kızaracaktır. Bu sebeple SPF sayısı arttıkça güneş kreminin koruyuculu
da artsa da güneş kremi kullansa bile sonuçta kişinin güneşte ne kadar
kalacağını kişinin cilt tipi belirler. Daha doğru bir ifade ile koyu renk tenli
olan kişiler daha SPF faktörü düşük güneş kremlerini kullansalar da cilt rengi
açıldıkça aynı etki ancak daha yüksel SPF faktörlü kremler kullanılarak
sağlanabilir.
Ancak
unutulmaması gereken önemli nokta SPF sayısı cildin kızarmasına ya da yanmasına
neden olan güneş ışınlarından korunma miktarını ölçer. Ultraviyole tip B (UVB) ışınları daha yüzeyel etkilidir ve güneş yanıklarına neden olan ışınlardır. Ultraviyole tip A (UVA) ışınları ise daha derin etkilidir. Ciltte bronzlaşmaya veya
yanmaya neden olan ışın ultraviyole tip B ışınları olduğundan SPF faktörü
ciltte hücresel hasar ve yaşlanmaya etkisi olan ancak kızarıklık veya ciltte
yanma yapmayan ultraviyole tip A ışınlarına karşı korunmayı göstermez. Bu
sebeple güneş kremi tercih ederken sadece üzerindeki SPF sayısına değil, hem
UVA hem de UVB ışınlarına karşı etkili olan geniş spektrumlu kremler tercih
edilmelidir.
Ayrıca
unutulmaması gereken diğer önemli noktalar güneş kremleri kuru cilde uygulanmalı,
güneşe çıkmadan en az 15 dakika önce sürülmüş olunmalı, hiç su ile temas olmasa veya terlenilmese bile maksimum iki saatte bir tekrar uygulanmalıdır. Kremlerin suya
dayanıklı denilerek satılıyor olmasına güvenmemek gerekir. Ayrıca SPF
faktörünün yükselmesi güneş kreminin sürüldükten sonra etki süresinin de uzun
olacağı anlamına gelmez. Ayrıca ilaçlar gibi güneş kremlerinin içinde de etken
maddelerin de zamanla etkilerinin azalacağı, bu ürünlerin de bir raf ömrünün
(son kullanma tarihinin) olduğu akılda tutulmalıdır.
Son
olarak güneş kremlerinin üzerinde yazan SPF koruması kremin her
santimetrekareye 2 mg uygulandığı durumda (2mg/cm2) geçerlidir. BU
da yaklaşık 165-170 cm boyunda 68-70 kilogram 80-82 cm bel çevresi olan bir
insanın 30 gr (30 ml veya 6 çay kaşığı kadar) kremi her uygulamada mayo ile
kapatılmayan bölgelere uygulaması gerektiği anlamına gelir.
Güneşten
korunmada güneş kremleri kadar uygun kıyafetlerin (şapka, güneş gözlüğü ve UV
korumalı kıyafetlerin) de en az güneş kremleri kadar önemli olduğu
unutulmamalıdır.
Sağlıklı
günler dilerim.
Prof. Dr. Halil İbrahim CANTER
Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi
Uzmanı
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder