Yeni bir uzman olarak hasta görmeye başladığım ilk yıl
ilginç bir gözlemim olmuştu. Her hafta hastalar sözleşmiş gibi aynı konu ile
ilgili şikayetler ile yada ameliyat isteği ile başvurmaya başlamışlardı. İlk
birkaç haftadan sonra nedenini anladım. Televizyondaki kanalların bir tanesinde
NipTuck isimli bir dizi yayınlanmaya başlamıştı. Dizi iki plastik Cerrahın
yaşadıklarını konu alıyordu. Hafta sonu yayınlanan dizide hastalara hangi
ameliyatı yapıyorsa hafta boyunca insanlar o ameliyatı olmak için
başvuruyorlardı. Bunu fark ettiğimde çok şaşırmıştım. İnsanlar hakikaten bir
diziden etkilenip hekim karşısına gelebilirler mi? İlginç ama geliyorlardı.
O yıllarda çok takdir edemesem de bu medyanın toplum
üzerindeki etkisini ortaya koyan, bizzat yaşayarak tecrübe ettiğim bir gerçek.
Televizyon dizisi sayesinde farkına vardıkları yada bilgi edindikleri
ameliyatlar hakkında toplum talep kâr oluyordu.
Ancak belki pek çok meslektaşımın halen farkına varmadığı
bir başka gerçek daha vardı bu dizide. Dizi karakterleri hastaları ile ilk
görüşmelerinde ‘‘Tell us what you don't like about yourself / Bize
kendinizde neyi beğenmediğinizi söyleyin.’’ diyorlardı. Hastalarına size şu
ameliyatı yapayım, yada şuranızı düzelteyim şeklinde bir yaklaşımları yoktu.
Oysa ki bugün bile bana gelen bazı hastalar ‘‘filancaya şu şikayetim ile gittim, onu bırak sana şunu
yapalım dedi’’, yada ‘‘senin
buranı da düzeltirsem harika olursun dedi’’ gibi ifadeler ile gelebilmekte.
Tabii bunun tersi de mümkün. Meslek hayatımda ‘‘Benim neremi düzeltmek istersiniz?’’
diye soranından daha nazik bir ifade ile ‘‘Sizin profesyonel görüşünüzden yararlanmak isterim.’’
diyen pek çok hasta da gördüm.
Çevresindeki
kişilere veya hastalarına estetik ameliyat empoze etmeye çalışan
meslektaşlarıma elimden bir şey gelmez. Kişisel görüşüm bir insana senin şuranı
ameliyat edeyim demek en masumane düşünce ile senin buran çirkin demenin farklı
bir yoludur. Bizlerin Plastik (Estetik) cerrah titrinin olması bizlere
kişilerin dış görünüşleri hakkında yorum yapıp onları kritize etme hakkı
vermez. Bir insana senin şuran çirkin demek en azından benim aldığım aile
terbiyesine sığmaz.
Peki
bana yapılacak ameliyata siz karar verin talebi ile gelen hastalara nasıl
yaklaşmalıyız? Tabi ki bunun için de bir kural yok. Ben ancak kendi doğrumu
buradan paylaşabilirim. Bu hastalara (danışana) ‘‘Ben nasıl ki kıyafetinize yada saç şeklinize karar
vermiyorsam ameliyatınıza da karar veremem. Siz bana şikayetinizi iletirseniz
ben de sizlere nasıl yardımcı olabileceğimi veya olası tedavi seçeneklerini
sunabilirim. Sonra da sizin beklentileriniz ile benim yapabileceklerimin
örtüşüp örtüşmediğine bakarak tedavinize karar veririz.’’
diyorum.
Yurtdışında çekilen bir dizinin kurgulanmasında bile bu
detaya dikkat edilmişti. Ben de sadece bu vesile ile kendi doğrularımı
paylaşmak istedim. Nasıl bir tıbbi hizmet alacağına karar verecek olan her
zaman hastanın yada danışanın kendisi olacaktır.
Hepinize sağlıklı günler dilerim.
Prof. Dr. Halil İbrahim CANTER
Estetik Plastik ve
Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder