10 Mart 2016 Perşembe

Tell us what you don't like about yourself / Bize kendinizde neyi beğenmediğinizi söyleyin.



Yeni bir uzman olarak hasta görmeye başladığım ilk yıl ilginç bir gözlemim olmuştu. Her hafta hastalar sözleşmiş gibi aynı konu ile ilgili şikayetler ile yada ameliyat isteği ile başvurmaya başlamışlardı. İlk birkaç haftadan sonra nedenini anladım. Televizyondaki kanalların bir tanesinde NipTuck isimli bir dizi yayınlanmaya başlamıştı. Dizi iki plastik Cerrahın yaşadıklarını konu alıyordu. Hafta sonu yayınlanan dizide hastalara hangi ameliyatı yapıyorsa hafta boyunca insanlar o ameliyatı olmak için başvuruyorlardı. Bunu fark ettiğimde çok şaşırmıştım. İnsanlar hakikaten bir diziden etkilenip hekim karşısına gelebilirler mi? İlginç ama geliyorlardı.

O yıllarda çok takdir edemesem de bu medyanın toplum üzerindeki etkisini ortaya koyan, bizzat yaşayarak tecrübe ettiğim bir gerçek. Televizyon dizisi sayesinde farkına vardıkları yada bilgi edindikleri ameliyatlar hakkında toplum talep kâr oluyordu.

Ancak belki pek çok meslektaşımın halen farkına varmadığı bir başka gerçek daha vardı bu dizide. Dizi karakterleri hastaları ile ilk görüşmelerinde ‘‘Tell us what you don't like about yourself / Bize kendinizde neyi beğenmediğinizi söyleyin.’’ diyorlardı. Hastalarına size şu ameliyatı yapayım, yada şuranızı düzelteyim şeklinde bir yaklaşımları yoktu. Oysa ki bugün bile bana gelen bazı hastalar ‘‘filancaya şu şikayetim ile gittim, onu bırak sana şunu yapalım dedi’’, yada ‘‘senin buranı da düzeltirsem harika olursun dedi’’ gibi ifadeler ile gelebilmekte. Tabii bunun tersi de mümkün. Meslek hayatımda ‘‘Benim neremi düzeltmek istersiniz?’’ diye soranından daha nazik bir ifade ile ‘‘Sizin profesyonel görüşünüzden yararlanmak isterim.’’ diyen pek çok hasta da gördüm.

Çevresindeki kişilere veya hastalarına estetik ameliyat empoze etmeye çalışan meslektaşlarıma elimden bir şey gelmez. Kişisel görüşüm bir insana senin şuranı ameliyat edeyim demek en masumane düşünce ile senin buran çirkin demenin farklı bir yoludur. Bizlerin Plastik (Estetik) cerrah titrinin olması bizlere kişilerin dış görünüşleri hakkında yorum yapıp onları kritize etme hakkı vermez. Bir insana senin şuran çirkin demek en azından benim aldığım aile terbiyesine sığmaz.

Peki bana yapılacak ameliyata siz karar verin talebi ile gelen hastalara nasıl yaklaşmalıyız? Tabi ki bunun için de bir kural yok. Ben ancak kendi doğrumu buradan paylaşabilirim. Bu hastalara (danışana) ‘‘Ben nasıl ki kıyafetinize yada saç şeklinize karar vermiyorsam ameliyatınıza da karar veremem. Siz bana şikayetinizi iletirseniz ben de sizlere nasıl yardımcı olabileceğimi veya olası tedavi seçeneklerini sunabilirim. Sonra da sizin beklentileriniz ile benim yapabileceklerimin örtüşüp örtüşmediğine bakarak tedavinize karar veririz.’’ diyorum.

Yurtdışında çekilen bir dizinin kurgulanmasında bile bu detaya dikkat edilmişti. Ben de sadece bu vesile ile kendi doğrularımı paylaşmak istedim. Nasıl bir tıbbi hizmet alacağına karar verecek olan her zaman hastanın yada danışanın kendisi olacaktır.

Hepinize sağlıklı günler dilerim.


Prof. Dr. Halil İbrahim CANTER

Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı



Hiç yorum yok :

Yorum Gönder