İlkbahar
ile ısınan havalar hepimizde daha çok açık havada olma arzusunu da uyandırır.
Bununda beraber cildimiz güneşe maruz kalma, sık sık suya girme,
rüzgar-toz-toprak ile direk temas gibi nedenler ile daha çok dış etkenlere
maruz kalır. Tüm bu etkilerden daha iyi korunmak ve cildimizin güzelliğini
muhafaza edip yaşlanma sürecini yavaşlatmak için bazı önlemler almamız gerekir.
Cildimizin
kendisini yenileme yeteneği vardır. Ancak düzenli PRP (platelet rich plasma –
thrombositten zengin plazma) uygulamaları ile cildin kendisini yenileme
kapasitesi arttırılabilir ve cilde daha canlı parlak bir görünüm
kazandırılabilir. Ayrıca PRP uygulanması için yapılan dermoroller uygulamasının
veya çoklu enjeksiyonların (lapaj tekniği) da cildin sıkılaşması için veya cilt
altı bağ dokusunun artması için olumlu etkisi vardır.
PRP
uygulaması ile yaralanma anında kanda kanın pıhtılaşmasını ve yara iyileşmesini
başlatan thrombositlerin içinde bulunan büyüme faktörleri cilde uygulanır.
Doğru şekilde hazırlanıp tatbik edilmiş olsa bile bu büyüme faktörlerinin
etkisi birkaç saat ile sınırlıdır. Asıl etki mekanizmaları ise uygulandıkları
anda bir birini takip eden iyileşme / rejenerasyon reaksiyon zincirini
tetiklemeleridir. Tetiklenen reaksiyonlar zinciri birkaç gün devam ederek
dokuların kendilerini onarmalarını sağlar. Ciltte ise bu etki daha parlak ve
genç görünüm olarak karşımıza çıkar.
İşte hem
uygulama tekniğinden kaynaklı iyileşmesin hem de PRP’nin fizyolojik etkisinin tekrarlanması
için PRP uygulamalarının haftada bir olacak şekilde seanslar halinde yapılması
sonucun daha iyi ve kalıcı olmasını sağlar.
Yaz
öncesi yapılacak PRP uygulamaları cildinizi yaza en iyi şekilde hazırlamanızı
sağlarken sonbaharda yapılacak uygulamalar ise yaz boyunca ultraviyole ışınlar
ve dış etkilerin cildinizde yarattığı hasarı onarmaya yardımcı olacaktır.
Sağlıklı günler
dilerim.
Prof. Dr. Halil İbrahim CANTER
Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder