Deri
bütünlüğünün bozularak yara oluşumunu takiben vücut yarayı iyileştirmek için
bir dizi mekanizmayı aktifleştirir. Yara iyileşme mekanizmalarında oluşan
sorunlara ikincil yaraların iyileşemeyip, uzun süre açık kalması ise Kronik Yara olarak adlandırılır.
Kronik yara
oluşmasında pek çok farklı etken rol oynayabilir. Hastanın genel durumundaki
bozukluk (çoklu organ yetmezliği, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği gibi), ileri derecede beslenme bozukluğunun
olması, damar ve sinir sistemini etkileyen geç dönem şeker hastalığı, damar
hastalıkları, yaranın enfekte olması, hastanın kemoterapi veya radyoterapi
alıyor olması bu faktörlerden bazılarıdır.
Kronik yaraların
tedavisinde en önemli nokta altta yatan nedenin belirlenmesi ve nedene yönelik
tedavinin yara bakımı ile beraber yapılıyor olmasıdır. Bugün için yaranın
iyileşmesini hızlandıran, enfeksiyon ile daha etkin baş edebilmemize yardımcı,
yaranın akıntısını emip içinde hapseden çok çeşitli yara kapama malzemeleri
mevcuttur. Ayrıca yara iyileşmesinde rol alan büyüme faktörlerinin dışarıdan yaraya
uygulanması, kök hücreleri içeren hücre kokteyllerini kullanıldığı hücresel
tedaviler ve negatif basınçlı yara kapama yöntemi geliştirilmiştir. Ancak tüm
bu gelişmeler ancak doğru teşhis ve doğru tedavi seçeneklerinin uygun
kombinasyonlarının kullanımı ile yara iyileşmesine katkı sağlayacaktır. Bu
sebeple kapanmayan yaraların tedavisinin deneme yanılma yoluyla değil konunun
uzmanı bir hekimin gözetiminde yapılması gerektiği unutulmamalıdır.
Hepinize sağlıklı günler dilerim.
Prof. Dr. Halil İbrahim CANTER
Estetik Plastik ve
Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder