Bu yazının sizlere ulaştığı sosyal medyadan bana da gün
boyunca pek çok yazı ulaşıyor. Hepsini okumaya zaman bulamasam da geçen gün
gelen bir tanesi dikkatimi çekti. ‘‘GÜNEŞLENME TAKVİMİ’’ isimli yazı.
Yazı dikkatlice okunur ve içindeki bilgiler irdelenir ise
bulunduğunuz yerin coğrafi koordinatları da göz önüne alınarak gün içinde
sadece 20 dakika güneşlenerek D vitamini eksikliğinden sakınılabileceğini
belirten bir yazı. Hatta yazının kaynak olarak gösterdiği orjinal yazıda; ‘‘Uygun
koşullarda güneşe maruz kalmak sağlığınız açısından iyi olabilir ancak doğru
şekilde güneşe maruz kalmazsanız sağlık aşısından fayda sağlamadığınız gibi
cilt kanseri riskiniz de arttırırsınız.’’ yazıyor. (Safe sun exposure is essential for optimal health, but incorrect exposure
can raise your risk of skin cancer while not providing any health benefits.)
Buraya kadar her şey iyi
de yazıyı okuyan kaç kişi yazılanların içinden bu bilgiyi doğru şekilde
alabildi. Adı geçen yazı ‘‘Biz yıllarca pek çok
doktorun önerdiği gibi saat 11:00 ile 16:00 arasında güneşlenmedik.
Güneşlendiğimiz zamanlarda da yüksek koruma faktörlü koruyucu kremler
kullandık. Sanırım % 90 dan fazlamız da bu şekilde güneşlendi ve halen
güneşlenmeye devam ediyor.’’ şeklinde bir paragraf ile başlıyor. Devamında
Prof. Dr. Canan Karatay’a ve Prof. Dr. Ahmet Aydın’a atıfta bulunarak öyle
saatlerinde güneşlenin diye devam ediyor. Sonrasında da bulunduğunuz coğrafyada
hangi saat aralığının size iyi geleceğini nasıl hesaplayacağınızı anlatarak
devam ediyor.
Ben yurdum insanını tanıyorsam bu yazıya şöyle bir göz
atan pek çok kişi ‘‘Yahu bunca zaman bize yanlış söylemişler. Güneşlenmek
zararlı değilmiş, güneş kremlerine de ihtiyaç yokmuş. Hatta güneş kremi
kullanmak sağlık açısından zararlıymış.’’ diye yorumlar. Kimse de oturup
bulunduğu enlem boylamı hesaplayıp günün hangi 20 dakikasında güneşe
çıkacağını, günün kalan kısmında güneşten nasıl korunacağını kafasına takmaz.
Ben şahsen diyetisyen değilim. Vitamin D eksikliği için
hangi besinleri ve sıklıkla alınması gerektiğini de bilmem. Ama Ayla Çelik’in bu sıralar moda olan Bağdat şarkısında dediği gibi ‘‘Ben malign melanomu gözüm
kapalı tanıyabilirim.’’ ve önceki pek çok yazımda vurguladığın gibi malign melanom oluşmasındaki en önemli etkenin kişilerin
hayatları boyunca maruz kaldıkları ultraviyole (UV) ışıma miktarıdır. Korunmanın
da en iyi yolu güneş kremlerinin bilinçli ve akılcı kullanımıdır.
Hepinize sağlıklı günler dilerim.
Prof. Dr. Halil İbrahim CANTER
Estetik Plastik ve
Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder