Tarih boyu mikroşia hastalığın tedavisinde birçok yöntemler geliştirilmiştir. Mikroşia tedavisine yönelik ilk
onarımlar kişinin kendi dokuları kullanılarak yapılmış, daha sonra prostetik
yöntemler gelişmeye başlamıştır. Gelişen bilgisayar teknolojileri ve üç boyutlu
yazıcılar sayesinde ise bugün sanal tasarımlar ile kulak onarımları mümkün
olabilmiştir.
Kişinin kendi dokularının kullanıldığı ameliyatlar genellikle çok seanslı
girişimleri gerektirir. İlk aşamada kaburga ile kulak kıkırdak çatısının
oluşturularak bu çatı kafada kulağın olması gereken yerdeki yumuşak dokunun
altına gömülür. Daha sonra cilt altına yerleştirilen kıkırdak çatının arkasında
kulakta olduğu gibi bir girinti oluşturulması amaçlanarak kafa tasına yapışık
çatının arkası kaldırılarak buraya deri yapası uygulanır. Üçüncü aşamada kulak
memesinin normal pozisyonuna getirilir. Son aşamada da kulak şekline detaylar
kazandırılması için konka ve tragus
denilen yapılar oluşturulur.
Bazı hastalarda kaburga kıkırdağından oluşturulan çatı şakak bölgesinden
alınan kas kılıfına sarılarak tek aşamada kulak rekonstrüksiyonu da yapılabilmektedir.
Diğer tüm seçeneklerin daha önceden kullanıldığı ve başarısız olunan hastalarda ise oluşturulan kulak çatısı kolda cilt altına yerleştirilip daha sonra mikrocerrahi teknikleri kullanılarak serbest doku nakli ile de baş boyun bölgesine taşınabilir.
Kulak kepçesinin çatısını oluşturmak için kaburga kıkırdağı tek seçenek
değildir. Metpor denilen hazır üretilen malzeme de vardır. Ancak sert bir
malzeme olduğunda kulak oluşturulduktan sonra hasta kulağının üzerine yatar ise
çoğu zaman üzerini örten yumuşak dokuyu delerek bu malzeme dışarı çıkmaktadır.
Bu sebeple kulak onarımında çok tercih edilmemektedir.
Kulak onarımında diğer bir seçenek ise prostetik kulak (protez şeklinde kulak) yapılmasıdır. Bu teknikte kişinin kendi dokuları kullanılmayıp sağlam kulak örnek alınarak dışarıdan
protez şeklinde kulak oluşturulur. Bu yöntemde en önemli nokta uygulanan
protezin kafaya tespitinin yeterli sağlamlıkta olması ve bakıldığında kulağın
protez olduğunun anlaşılmamasıdır. Protezin kafa tasına tespiti için diş
hekimlerini diş protezleri için uyguladıkları implant teknolojisi
kullanılmaktadır. Kafatası kemiğine yerleştirilen 2-3 adet implant kemiğe
kaynadıktan sonra uçlarına çok güçlü mıknatıslar yerleştirilerek protez kafaya
tespit edilmektedir. Protezin bakıldığında dikkat çekmemesi ise tamamen protezi
yapan hekimin ustalığına kalmaktadır. Yapılan protezin rengi ve detayları ne
kadar güzel ayarlanır ise sonuç da o denli mükemmel olacaktır. Ancak
unutulmamalıdır ki renk uyumu mükemmel sağlandığında dahi hasta güneşte
bronzlaşır veya zamanla cilt renginde değişiklikler olur ise protezin bu
değişikliklere adapte olma şansı olmayacaktır.
Kulak onarımlarında uygulanan son seçenek ise gelişen teknoloji sayesinde
ilk iki seçeneğin olumlu yönlerinin birleştirilebildiği sanal cerrahi ile kulakonarımı yapılmasıdır. Sağlam taraftaki kulak yüzey tarayıcılar veya üç boyutlu
tomografi ile görüntülendikten sonra bu kulağın bilgisayar ortamında ayna
simetrisi elde edilir. Eğer eksik olan tarafta mevcut dokular var ise ayna
görüntüsünden mevcut görüntü çıkartılarak eksik olan tarafa yapılması gereken
onarımın tam boyutu belirlenmiş olur. Belirlenen modele uygun prostetik kulak
yapılabileceği gibi bu modelden kişinin kendi dokularından kulak yapmak için de
faydalanılabilir. Bu model üç boyutlu yazıcıdan çıktı alınarak ameliyatta
kılavuz olarak kullanıldığında karşı kulağın röntgen kağıdı yada şeffaf bir
naylon tabakaya alınan çiziminden çok daha detaylı ve doğru bilgi
sağlamaktadır. Ayrıca iki boyuta indirgenerek şekillendirilmeye çalışılan
kıkırdak için tam ve doğru üç boyutlu model kullanılmaktadır. Sanal cerrahi
kullanılarak ulaşılan son nokta ise eldeki model kullanılarak silikondan
kulağın çatısının oluşturulmasıdır. Daha önce anlatıldığı şekilde kulaktaki
eksikliğin modeli çıkartıldıktan sonra eldeki modelin negatif kalıbı
çıkartılır. Bu kalıbın içerisine medikal silikon dökülerek hastaya uygulanacak
implant elde edilir. Bu implant eksikliğin olduğu saç çizgisi önündeki deri
altına yerleştirilerek çok aşamalı kulak onarımında ya da şakak bölgesinden
alınan kas kılıfına sarılarak tek aşamalı kulak onarımında kullanılabilir. Medikal
silikon ile yapılan kulak çatısı implantların yumuşak olduğundan metpor
implantlar gibi üzerlerine yatıldığında kolaylıkla kaplandıkları deriyi delip
çıkmazlar. Kullanılan malzeme biyouyumlu olduğundan uygulandıkları dokularda
minimal doku reaksiyonuna neden olurlar.
Mikroşia (kulak yokluğunda) tedavisinde önemli nokta tek
bir yöntem hastaya empoze edilmeden tüm seçeneklerin hasta ve hasta yakınlarına
sunularak tercih şansının onlara bırakılmasıdır.
Hepinize sağlıklı günler dilerim.
Prof. Dr. Halil İbrahim CANTER
Estetik Plastik ve Rekonstrüktif
Cerrahi Uzmanı
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder