Ameliyatsız gençleştirme işlemleri arasında askı işlemleri, cilt soyma işlemleri, botox ve dolgu uygulamaları sayılabilir.
Kapalı yöntemle ve özel dikişlerle yapılan askılarla kaşlar, orta yüz
bölgesi ve boyun askılanabilir. Hafif sarkmalar üzerinde etkili olurlar ve
etkileri geçicidir. Ancak cerrahi için henüz erken olduğu düşünülen hastalarda
ve cerrahi istemeyen hastalarda uygun yöntemdir. Lokal anestezi altında
uygulanırlar ve ameliyat sonrası iyileşme süreçleri çok kısadır.
Cilt soyma işlemlerinde amaç cildin lekelenmiş, hasar görmüş ve kırışmış
üst tabakasını uzaklaştırıp yerine yeni ve taze bir cildin gelmesini
sağlamaktır. Bu işlem cildin ya mekanik olarak zımparalanması ile
(dermabrazyon), ya çeşitli asitlerle yakılarak soyulması ile (kimyasal soyma,
kimyasal peeling), ya da lazer ışınları yardımı ile soyulması ile
gerçekleştirilir. Lazerler ve diğer ışık uygulamaları cildin soyulmasının yanı
sıra cilt altındaki kollajen üretimini de uyararak cildin kalınlaşmasını ve
tazelenmesini de sağlar.
Botox uygulamalarında amaç mimik kaslarını etkisiz hale getirerek mimik
çizgilerinin oluşmasını engellemek ve derinleşmelerini geciktirmektir. Botox
daha çok göz çevresine uygulanır. Göz kenarlarındaki kaz ayakları, kaşlar
arasındaki dikey çizgiler ve alındaki yatay çizgilerde çok etkilidir.
Yüzdeki derin kırışıklıkların doldurulmasında, orta yüzde oluşan hacim
kaybının yerine konulmasında, yüz konturlarının belirginleştirilmesinde,
dudakların dolgunlaştırılmasında çeşitli dolgu maddeleri kullanılır. Geniş
alanlarda hastanın kendisinden alınan yağ dokusu tercih edilirken, daha küçük
alanlar için hazır dolgu maddeleri uygulanır. Bunlar arasında en sık kullanılan
Hyaluronik asit adı verilen ve vücutta hücreler arasındaki bağ dokusunda
bulunan maddedir.
Sağlıklı günler dilerim.
Prof. Dr. Halil İbrahim CANTER
Estetik Plastik ve
Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder